25 Eylül 2012 Salı

Tuba ÜNSAL - BENİM TATLI KOMPOSTO GÜNLÜĞÜM

 Benim Tatlı Komposto Günlüğüm ismini okuduğunuzda yüzünüzde hafif bir gülümseme oluşmuyor mu? :) 
 İşte ben bu kitabı bu yüzden çok sevdim. Kitabın içindeki harika fotoğraflarda sevmemin bonusu oldu... :)
    Ne yazık ki tarih atamayı unutmuşum. :( Ben bu duruma üzüle durayım, siz aşağıdaki iki fotoğrafın birbirine ne kadar benzeyip, benzemediğine karar verin? 
p.s.: Sedat GİRGİN'e haksızlık yapmak istemem ama ben pek benzetemedim:)

  Arka Kapak;
İnişlerle ve çıkışlarla dolu kariyerimin bir noktasında "dur" deyip bir ara çocuk yapacağımı biliyordum.
Ama o gün geldiğinde, neler yapmam gerektiği ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Tamam, çocuklarla iyi anlaşıyorum ama bunun dokuz ay karında taşıması var. Eve postayla göndermiyorlar nitekim. Eee, dokuz ay taşımakla da bitmiyor. Beslenmesi, uykusuzluğu, düzenli hayatı... Bir sürü, bir sürü değişken! Ama olsun benim sevecen, sabırlı, tatlı bir anne olma ihtimalim de yüksekti. Yoksa değil miydi? Yoksa çocukları çok sevmek yeterli değil mi? İşte bütün bu karmaşaya geliştirdiğim çözümler, günbegün bu kitapta hayat buluyor!

    Galeri Snapshot...
  1. 3 aylık hamileyim ve 8 saat uçup Hong Kong'a geldik. Ben bütün bu yol yetmezmiş gibi bir de şehrin dışındaki Big Buddha heykeline geldim. Yanlız ve hamile... 
  2. Hong Kong'da trenle her yere gidiliyor. Ben de zıp zıp trene binip tek başıma bütün şehri keşfettim. Sare 3 aylık... 
  3. Bodrum'da, Banu ve Tayfun'un evindeyiz. Bu bahçede hayatımın en güzel kahvaltılarını yaptım... 
  4. 5 aylık hamile Tuba Çeşme'de. Yanımdaki telefon kurdu Melda. Los Angeles öncesi, Çeşme'de gece gezmelerindeyiz... 
  5. Müzi dinlet dediler, ben de playlisti karıştırdım ve zavallı kızım 45 dk. boyunca Iron Maiden dinlemek zorunda kaldı... 
  6. Los Angeles'taki nikahımızın ertesi günü Vegas'a balayına geldik. Meşhur havuz partilerinden geri kalmadım. Gülüyorum ama aslında mayo ve koca göbek kombinasyonu beni oldukça utandırdı... 
  7. Sevgilim beni kızdırıp sonra da en kocaman çiçekleri gönderiyor. Ben de gururla poz veriyorum... 
  8. Bu adam ses tesisatıyla gece her yerde karşınıza çıkıyor ve size spontane bir şarkı yazıyor. "Tubaaaa kızınca oluyon kurbaaaa..." gibi:)... 
  9. Lacma Müzesi'nde suyumun oracıkta gelmesi için dua ederken! Havalı olurdu. "BAK KIZIM ANAN SANAT AŞKI OLAN BİR DELİYDİ!"... 
  10. Evden çıkarken göbeğimin büyüklüğüne aldırmadansanhi bir Heidi Klummuşum gibi poz vermeyi ihmal etmiyorum... 
  11. Doğuma günler kala çıktığımız yürüyüşlerden biri...
  12. Murat yanımızdayken çok mutluyuz. Urth Cafe'den çıktık ve yürüyoruz, arada da şaklabanlık yapıyoruz. 
  13. Annem ve teyzeme bu kare öncesi "Hiç hareketli karemiz yok," dedim. Ortaya bu manzara çıktı... 
  14. Downtown'dan incik boncuk almaya çıkmışım... 
  15. Rahman ve Sinem Altın'ın evindeki Şükran Günü yemeğinden bir kare. Ben yemek masasından sıyrılıp dibindeki bu gerçek gibi duran Heath Ledger'ın Joker haliyle sohbet ediyorum... 
  16. MOCA'da (Los Angeles Modern Sanatlar Müzesi) gördüğüm resimlerden ilham alıp tuvaletinde kendi fotografımı çekiyorum... 
  17. Venice Beach'te XOXO için çekim yapıyoruz ve bu kareler ortaya çıkıyor... 
  18. İşte Kiefer Sutherland ve o salaş sosisçiden çıkan kare... 
  19. Melda ve Melis'le shopping. Chrismas öncesi her yer süslenmiş, çiçekli pasta kıvamında... 
  20. Şükran Günü yemeğinden bir kare...
  21.  Şükran Günü yemeğinde alkole varlığı için şükrediyoruz. Ceyla bu alkolizme bir DUR diyor. Ben zaten su shutlıyorum o sıralar... 
  22. California plakası böyle oluyor... 
  23. Cadılar Bayramı'nda Las Vegas'ta yanımdaki Suriye'den gelmiş bu iki çocukla çok eğleniyorum... 
  24. Su şişem gece hayatımın o sıralar vazgeçilmez aksesuarı..
  25.  Cadılar Bayramı'ndan bir kare. Mor Saçlı kız ve tatlı pompiş bavulları... 
  26. Yakışıklı kocam bir gitti bir geldi. 10 kilo vermiş, ben de bastım deklanşöre... 
  27. Annem, Murat, ben. Murat, İstanbul2dan gelir gelmez kendini Venice Beach'e atıyor... 
  28. Hımmm, hangisini alsak acaba???... 
  29. Birazdan Angel'a Venice Beach'e gidip çekim yapacağız... 
  30. Los Angeles tarzı hamile kıyafeti böle oluyor! Ne ara sıcaklarsanız, ne ara üşürsünüz belli olmuyor, böyle "mix bi şekil" yapıyorsunuz... 
  31. Angel'la çekmden bir kare... 
  32. Göbeğimi saklarsak ben de bir modelim havalarındayım... 
  33. Venice Beach'in alametifarikası duvar grafitileri... 
  34. Bu resim Britney Spears'a ithaf edilmiş olabilir, ya da ben sallıyorumdur... 
  35. Çekimin en havalı karelerinden biri... 
  36. Sokaklarda yaşayan ama mutlu amcalardan biri... 
  37. Siyah ve beyaz ne fark eder demiş M.J. Fark etmez bizce de. Bknz. Ceyda ve Angel... 
  38. Paul Frank bu çorapları adeta Sare'ye yapmış... 
  39. Venice Beach'te Angel'la yaptığımız çekim sonrası "kendi kendime bi poz veriyim" diyorum... 
  40. Angel bana ve çevredeki milyon bakışa bu güzel kareyi veriyor... 
  41. XOXO'nun kasım sayısına bir yazı yazdım. Biraz depresif bir hamilelik yazısıydı. Editörüm Olga'yla yayınlamayalım dedik. Bu kare de o yazı için çekilmişti... 
  42. Pasedana ikinci el pazarında ben bitkin bir halde bulunduğum yere çöktüm. Az sonrasında da bayılmak üzereyken annemler beni buldu. Sıcaklık abartısız 50 dereceydi!... 
  43. Melda ile gece gecelerimizden bir foto. Kim der ki 8 aylık hamile bu kız... 
  44. Ceyda ile Getty Müzesi'nin bahçesinde çimlerde sere serpe otururken... 
  45. Ayaklara özgürlük operasyonu... 
  46. Ceyda ve Getty günleri... 
  47. Las Vegas'ın Sushi Samba restoranı iddia ediyorum dünyanın en iyi sushicisi. Hem tuvaleti de artistik foto çalışmalarım için ideal... 
  48. Murat'ın meşhur çiçeklerinden... 
  49. Long Beach günlerimde... 
  50. Long Beach'te, Melisçiğim ve alışveriş seanslarımız... 
  51. Düğün davetiyemiz Emrah Yücel'in elinden çıktı... 
  52. Meşhur ünlüler kaldırımındaki Michael'ımızın ismi... 
  53. Vegas'ta otel odasında...Murat ve Zeki gece gezmesindeyken benim göbeksel çalışmalarım... 
  54. Vegas...Az sonra sütümü içip kumar oynamaya ineceğim... 
  55. Ve kumarhanedeyim... 
  56. Balayındayız... 
  57. Ve işte günlerce hayalini kurarak yaşadığım, son ayki bütün kilolarımın nedeni Magnolia Bakery'deki cupcakeler!... 
  58. Arkadaşımız Yalın, Vegas'ta otel odasında şekerleme yapıyor. Yok yok, bildiğin, kendinden geçerek uyuyor... 
  59. Sare'nin ilk vintage ceketi. 70'lerin ruhuna sahip olsun diye. "THE DOORS ROCKS!"... 
  60. Santa Monica'da, yediklerimin vicdanıma zarar vermemesi için yapılan yürüyüşlerden biri... 
  61. Yoga seanslarım her zaman evde ya da bahçemde olmuyordu. "Artık hareketlerimi biliyorum ve her yerde yapıyorum!" fotografı... 
  62. Ne tarz oje stili, di mi? Aslında zaorunluluktan yapıldı, çünkü mabat kalkıpaseton alamadı, ucu çıkan oje farklı bir renkle tamamlandı. Bu da hamilelik stil sırlarımdan olsun... 
  63. Dergideki yazılarımın fotograflarını da kendim çekiyorum, bu da yazılarımdan birine girecek kolaj fotograflarından biri... 
  64. Sare!nin artık kıyafeti var. Bknz. bu tulum... 
  65. İşte benim en vazgeçilmez hamilelik aksesuarım. Converse candır!... 
  66. Crystal Cove denilen bu plajda ben en huzurlu anlarımı yaşadım, sanki Alaçatı'nın enerjisi vardı o kadar kilometre uzağımızda... 
  67. Şapkasız çıkmam abi!... 
  68. Ayakkabılarımın o vakit gidesi var. E, ben sizi tutmıyım... 
  69. Rahman, Ceyda ve Coşku. Üçü de birbirinden yetenekli müzisyenler ama  o gece, o parçayı birlikte bir söyleyemediler!... 
  70. Annem gecenin en mutlusu. Pardon, annem ve dantel çorapları:)... 
  71. Bizim ailede orta parmak kaldırmak genetik. Canın mı sıkılıyor, çak bi orta parmak rahatlarsın... 
  72. Baby shower'dan bir kare. Izabella'ya Golan ve Sare'yi tanıştırıyoruz... 
  73. Baby shower'dan kalan bir süs. Sare gelene kadar onu bekledi... 
  74. Michael Jackson ve Bubble adındaki maymunuyla "hafif" dalga geçen Jeff koons'un heykeli... 
  75. Hava güzel, ben dokuzuncu ayın içindeyim. Ailecek en sevdiğimiz Fransız kafesinde öğlen yemeğindeyiz... 
  76. Doğum için verilen tahmini gün geçeli bir hafta oldu. Artık bebeğin iyi olup olmadığını 3 günde bir yapılan non stress testiyle anlıyorlar... 
  77. Meşhur yılbaşı ağacımız... 
  78. "Sancılarım artık 10 dakikada bir geliyor, ama ben birazdan doğurcam diye güzelleşmeye gidicem!"... 
  79. O koltukta otururken aklımdan geçenleri bir bilseniz...Koşarak kaçmak istiyordum ve çok yanlız hissediyordum... 
  80. Artık araba koltuğumuz da var:)... 
  81. Hong Kong'da sokakta ördek satan adam. Galiba ördek bazlı bir hayatı çok iyi betimleyen bir kare oldu:)... 
  82. Doğuma az kaldı. Bir saat sonra hastanedeyiz... 
  83. Sancı anlarından bir kare... 
  84. Sonunda epidural anestezimi takmaya bu tatlı adam geliyor. Adı ALEXANDER... 
  85. Murat, Çinli bir turist edasıyla şipşak fotograf çekiyor, benimse canım burnumda... 
  86. Hastaneye doğuruyorum diye geldik maaile. Benim başımda fotoğraf çektirmeyi ihmal etmediler. Asıl komedi arabada yaşandı. Biz doluştuk arabaya, sancım geldikçe ben bağırıyordum, Murat da yükleniyordu müziğin sesine. Teyzem gülme krizindeydi... 
  87. Çekirdek aile... 
  88. Doğuma dakikalar var. Bakmayın zafer işaretime, korkudan çenem titriyor ama istifimi bozmuyorum... 
  89. Sare ilk doğdugunda bütün geceyi kucağımda bu şekilde geçirdi. Çok korkmuştum pek belli etmesem de çünkü, etrafta kimse yoktu. Herkes bebeği nasılsa kuvöze alırlar, ben de uyurum diye eve dönmüştü. Oysa biz iki ürkek baş başaydık... 
  90. Doğum sonrası Murat cesur karısını tebrik ediyor... 
  91. Sare, bu karenin hemen sonunda Amerikan vatandaşı oluyor. O yemin edemediği için yerine ben ettim:)... 
  92. İşte kahramanım DR Hendrix Doğum sonrası beni kontrol ediyor ve annemin kucağındaki Sare'ye tatlı tatlı bakıyor... 
  93. Selim'le stüdyoda çalışırken, Bazen Carla Bruni, bazen de3 Kathy Perry edalarıyla takılıyorum... 
  94. Sare henüz 2 haftalık. Bakmayın sırıttığıma, Beverly Hills Oteli'nin girişi diye afili poz vermişim. Aslında içim Murat özlemiyle tutuşuyor... 
  95. Sare 3 haftalık. Long Beach'teki açıkhava alışveriş merkezinde annem ve teyzem son turlarını atarken ben bulduğum her yerde geniş geniş, kimseyi umursamadan kızımı emziriyorum... 
  96. Getty Müzesi'nde güzel havayı fırsat bilip keyifli bir gün geçiriyoruz... 
  97. Ben özgürüm...

Yukarda gördüğümüz yazılar ne diye sorarsanız bunlar kitaptaki fotografların altında yazan kısa kısa notlar. Tatlı Komposto Günlüğü çok samimi yazılmış bir hamilelik güncesi:) Tuba ÜNSAL bu kitapta aşkını ve Sarellasını bol bol anlatıyor. Ben kitabı bitirdikten sonra onu daha da çok sevdim desem yalan olmaz. 

Çok beklentiniz olmadan, fazlaca edebi eleştiri yapılmadan okunulması gereken tatlı mı tatlı bir günlük. :)

p.s.Komposto da hiç sevmem:)

2 yorum:

  1. hahah deek oyle..ay bende sevmem aslında tubayıı ama gunluk ve halmılelıkse sevımlı olacagı kesın..kompostoyu bende sevmem:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence ön yargıları kenara bırakıp okunucak tatlı bir kitap:)Komposto sevmeyen insanların olduğunu bilmek beni mutlu ediyor desem:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...